Makaleler

Atomun 200 Yıllık Kısa Tarihi

 

Atomun merkezinde bir çekirdek bulunur. Atomik boyutlar, bizim gündelik yaşamdaki boyutlara göre pek küçüktür. Çekirdeğin yarıçapı 10-14 metre iken atomların yarıçapı 10-9 metre kadardır. Kaba bir benzetmeyle, atom çekirdeği, bir futbol sahası ortasındaki bir kum taneciği gibidir. Bununla birlikte, çekirdek atomun kütlesinin neredeyse tamamını taşır. Çünkü ortalama olarak bir atomun kütlesinin % 99.97’si onun çekirdeğindedir. Bunun anlamı dünyadaki maddelerin kütle olarak % 99.97’si nükleer maddeye aittir.

alt

Çekirdek nükleon denen iki tip parçacıktan oluşur: pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlar. Bu iki parçacığın kütleleri birbirine yakındır ve bunların her biri, bir elektron kütlesinin yaklaşık iki bin katı kadar ağırdır. Protonlar ve nötronlar, çekirdekte güçlü nükleer  etkileşim denen bir kuvvetle birarada tutulur. Bu etkileşim, çekirdekle elektronu birarada tutan Coulomb çekiminden çok kuvvetledir. Aralarında 1.0 fm uzaklık bulunan iki nükleon arasındaki çekim iki proton arasındaki Coulomb itmesinden 30 kere daha kuvvetlidir. Öte yandan, aradaki uzaklık 20 fm olursa güçlü etkileşim, Coulomb etkileşimine göre yaklaşık 2000 kat küçük olur. İşte 200 yıllık sürecin satır başları!

1808 John Dalton  bilimsel ilk atom teorisini açıkladıDalton Atom Kuramı

1815 William Prouth, atomların hidrojen atomlarından oluştuğunu, hidrojen atomların tam sayılı katlarının elementlerin atom ağırlığını verdiğini açıkladı.

1849 Armand Fizeau, ilk olarak ışığın hızını ölçtü.

1859 Eberhard Bunsen ve Gustav Kirchhoff, atomik spektral çizgilerin dalga boylarını ölçerek spektroskopiyi başlatmaları. Her elementin kendine özgü spektrumu olması, element analizinde ve yeni elementlerin keşfinde anahtar bir rol oynadı.

1861-1865 James Maxwell, bir dizi makaleyle elektrik ve manyetik alanların bir bütün olduğunu gösterdi (elektromanyetizmin kuruluşu)

1869 Dmitri Mendeleev, elementlerin periyodik tablosunu keşfetti.

1873 James Maxwell,  elektromanyetik dalga teorisini açıkladı.

1874 G. Johnstone Stoney, elektriğin bazı birimler halinde yayıldığını öngördü ve bunlara elektron denmesini önerdi.

1875 William Crookes, şimdi Crookes Tüpü dediğimiz çok düşük basınçlı bir aletle katottan yayılan boşalmayı, yani katot ışınlarını gözledi.

1875 James Maxwell atomların içinde muhtemelen bazı basit parçacıkların hareket etmekte olduğunu not etti.

1878 Hendrik A.Lorentz, maddenin yapısı konusunda en mükemmel bir özet sundu. Madde moleküllerden, moleküller de atomlardan yapılıydı. Atomlar, özgün optik göstergeleri (spektrumları) ile karakterize edilirdi.

1888 Heinrich Hertz’in Maxwell’in öngördüğü elektromanyetik dalgaları ürett (böylece Maxwell’in elektromanyetizm teorisini doğruladı)

1895  Jean B. Perrin, katot ışınlarının negatif yüklü olduğunu gözledi.

1895 Hendrik A. Lorentz, atomlardaki ışığın yüklü parçacıkların titreşimi sonucu oluştuğunu ileri sürdü ve bu, 1896’da Pieter Zeeman tarafından doğrulandı.

1895 William Roentgen,   X- ışınlarını keşfetti.

1896  Henri Becquerel,  radyoaktifliği (bazı çekirdeklerin kendiliğinden alfa, beta ve gama ışıması yayması) buldu.

1897 J.J.Thomson, katot ışınlarının (elektronlar) yük/kütle oranlarını ölçtü (elektronların keşfi).

1898  Marie Curie ve eşi  Pierre Curie,  polonium ve radium elementlerini ayrı ayrı elde ettiler.

1899 E. Rutherford, uranyumdan çıkan iki ışımayı alfa ve beta olarak adlandırdı.

1900 Paul U. Villard, radyoaktif ışımalardan üçüncüsünü (radyumdan yayılan gama ışınlarını) gözledi.

1900 Thomson,  atomun üzümlü kek modelini önermesi (Thomson, 1903’te bir hidrojen atomunda 1000 kadar elektron bulunacağını düşünmüştü)

1900-1930 Kuantum Mekaniğinin Geliştirilmesi, Bilimsel Kozmolojinin Başlaması (Planck, Einstein, Bohr, de Broglie, Pauli, Schrödinger, Heisenberg, Born, Eddington, Hubble vb)

1900 Max Planck, kendi adıyla anılan kuantum sabiti buldu. E=hn, burada E, enerji; h, Planck sabiti,  h= 6.63×10-34 Js  ve n, ışığın frekansıdır.

1901 Roentgen, ilk Nobel Ödülü’nü aldı.

1902 Maria Curi ve eşi Pierre Curie, birkaç ton pitchblend’den 0.1 g saf RaCl2 elde etti.

1905 Albert Einstein , özel görelilik teorisini keşfetti ( E=mc2), atomların varlığını ve sayılabilirliğini gösterdi, ışığın foton kuramını kurdu.

1908  Rutherford veGeiger, alfa parçacıklarının  yükünün +2  olarak ölçtü.

1909 Ernest Rutherford, alfa parçacıklarının ince metal levhalardan  saçılması, birkaçının çok geniş açılarda saçıldığının gözlenmesi

1909 Rutherford veRoyds, alfa parçacıklarının helium çekirdeği olduğunun gösterilmesi

1909 Robert Millikan,  yağ damlası deneyi ile elektronun yükünü ölçtü.

1910 Frederick Soddy, aynı elementin farklı kütledeki atomları olan  izotopların varlığını gösterdi.

1911 E. Rutherford, nükleer atom modelini ortaya attı (atomda çekirdeğin varlığını göstermesi : pozitif yüklü, çok yoğun ve çok küçük hacimli bir merkez)

1911  Charles Thomsan Rees Wilson, parçacıkların izlerini gösteren bulut odasının geliştirdi.

1912 Max von Laue,  X ışınlarında girişim yaptığını gösterdi (dalga tabiatı)

1912 Victor F. Hess,  kozmik ışınların varlığını buldu.

1912 Vesto Silpher, tüm “yıldızsı nebulaların” (sonradan uzaklaşan galaksiler olduğu anlaşıldı) atomik spektrumlarının kırmızıya kaydığını gösterdi.

1913  J. J. Thomson, neonun kararlı izotoplarını gözledi.

1913 Niels Bohr, hidrojen atomunun enerji düzeylerini içeren tabakalı atom modelini önerdi.

1913 William D. Coolidge,  X-ışınları tüpünü geliştirdi.

1914 James Franck ve Gustav Hertz, elektronla çarpışmalar ile ayrık enerji düzeylerinin varlığını denel olarak gösterdiler.

1914 Rutherford ve Robinson, alfa parçacıklarının kütlelerinin ölçtüler.

1914 Henry Moseley, X ışınlarıyla çekirdek yükünün belirlenmesi yöntemini geliştirdi.

1915 Emmy Noether, simetri ile fiziksel denklemlerin ve korunum yasalarının arasında derin bir bağlantı olduğunu gören matematiksel çalışmasının yayımlanması.

1915  Albert Einstein , genel görelilik teorisinin keşfetti. Uzay-zamanın bir bütün olduğunu ve madde tarafından eğildiğini söyledi; Merkür’ün o zamana kadar açıklanamayan düzensizliklerinin açıklanmasını yaptı.

1917  Albert Einstein , Evreni statikleştirmek için denklemine bir sabit ekledi.

1919 Ernest Rutherford, nükleer tepkimelerde ilk yapay çekirdek dönüşümünü gerçekleştirdi:             

alt

Bu buluş, aynı zamanda her atom çekirdeğinde hidrojen çekirdeği bulunduğunu gösteriyordu. İki yıl sonra Rutherford bu parçacığı tanımladı ve ona proton adını verdi.

1919 Francis W. Aston, atomik kütleleri daha duyar ölçmeye yarayan kütle spektrometresini geliştirdi.

1919 Arthur S. Eddington, Güneş tutulması sırasında Güneş’in arkasından geçen bir yıldız ışığının büküldüğünü (Einstein’ın genel görelilik teorisinin doğrulandığını) gözledi.

1922 Arthur H. Compton, grafit üzerine düşen X-ışınlarının dalga boyunun arttığını keşfetti (Compton olayı).

1922 Alexander Friedmann, Einstein denklemlerinin çözümüyle Evren’in statik olmayacağını gösterdi.

1923 Arthur Compton, X-ışınlarının doğal parçacıklarını gözledi. Fotonda olduğu gibi onların kuantumlarının enerji-frekans ve enerji-momentum ilişkilerine uyduğunu gösterdi.

1924 Louis de Broglie, parçacık dalga boyu ilişkisini gösteren denklemi türetti (dalga boyu= h/momentum, l=h/p), parçacık-dalga birliğini ileri sürdü.

1924 Edwin P. Hubble,  Leavitt (1912) ve Shapley (1918) tekniklerini uygulayarak galaksilerin uzaklığını ölçtü.

1924-28 Kuantum Teorisinde yeni aşama (de Broglie, Schrödinger, Heisenberg, Pauli, Born, Dirac)

1925 Goudsmit ve Uhlenbeck, parçacıklarda spin özelliğini denel olarak buldular.

1925 Wolfgang Pauli,  Dışlama İlkesini buldu.

1925 Werner Heisenberg,  kuantum mekaniğinin matris versiyonu geliştirdi.

1926 Erwin Schrödinger,  kuantum mekaniğinin dalga denklemini keşfetti.

1927 Werner HeisenbergBelirsizlik ilkesini geliştirdi.

1927 Dennison, hidrojenin spektral çizgilerinden yola çıkarak protonun elektronla aynı spine sahip olduğunu buldu.

1927 Hermann J. Mueller,  iyonlaşmış ışımanın (yüklü parçacıkların) mutasyona yol açtığını keşfetti.

1927 Paul Dirac,  “Işımanın soğurulması ve yayılmasının kuantum teorisi” başlıklı makalesiyle kuantum elektrodinamiğinin doğumu

1927 Eugene Wigner, kuantum durumlarında parite (sağ ve sol simetrisi) olgusunu geliştirmesi.

1928 Gamow, Gurney ve Condon, alfa yayılmasının tünelleme teorisini geliştirdiler.

1928 Dirac’ın elektronun göreli (rölativistik) dalga denklemeni keşfetmesi (Dirac eşitliği duyan Max Born’unFizik önümüzdeki altı ay içinde tamamlanacak” (“Physics as we know it will be over in six months.”)

1929 Hubble, kırmızıya kayma ile galaksiler arasındaki uzaklık ilişkisini keşfetti ve buradan Evren’in genişlediği açıklamasına vardı.

1929-1932 Elektrostatik hızlandırıcılarla ilk reaksiyonlar (Cockrof ve Walton’ın elektromanyetik hızladırıcında ve Lawrence’ın siklotronunda) gerçekleştirildi.

1930-1950 Yeni Parçacıklar, Yeni Düşünceler

1930 Hans Bethe, katı hal fiziğiyle ilgili bir denklem geliştirdi.

1930 Wolfgang Pauli, beta bozunmasında nötrino yayımlandığı hipotezini öne sürdü.

1931 Van de Graaff, ilk elektrostatik hızlandırıcıyı yaptı.

1931 David Sloan veErnest Lawrence, ilk doğrusal hızlandırıcıyı yaptı.

1931 Paul Dirac, eşitliğindeki parçacığın proton değil, elektronla aynı kütlede ama zıt yükte bir parçacık olduğunu kabul etti.

1932 Ernest Lawrence ve M. Stanley Livingston ilk siklotronu yaptılar.

1932 Harold Urey, F. G. Brickwedde ve G. M. Murphy döteryumu gözlediler.

1932 Anderson, Dirac’ın öngördüğü ilk antimadde olan pozitronu gözledi.   

1932 James Chadwick, nötronu gözlemledi.

1932 Werner Heisenberg, çekirdeğin proton ve nötron yapısını açıkladı.

1932 John D. Cockroft ve Ernest T. S. Walton, hızlandırıcılarda ilk nükleer tepkimeyi gerçekleştirdi.

1933  Edward A. Milne, evrenin homojen ve izotropik olduğunu açıkladı.

1933 Astronom ve astrofizikçi Fritz Zwicky, gravitasyonal çekimle mevcut kütle arasındaki çelişkilere çözüm olarak kara maddenin varlığına dikkat çekti.

1934 Irène Curie ve Frédéric  Joliot, yapay radyoaktifliği gözlediler.

1934  Enrico Fermi, çekirdeklerin nötron  yakalamasını gözledi.

1934 Enrico Fermi, beta bozunmasının teorisini  (zayıf nükleer kuvvet) geliştirdi.

1935 Hideki Yukawa, kısa menzilli nükleer kuvveti açıklamak için mezonun varlığını önerdi.

1935 Walter Bothe, rastlantı yöntemini keşfetti ve nükleer spektroskopinin temellerini attı.

1935 Hans Bethe veCarl F. Weizsackerçekirdeklerin nükleer bağlanma enerjisini hesaplamaya yarayan yarı-empirical formülü buldular.

1935 Niels Bohr, çekirdeğin sıvı damlası  modelini öne sürdü.

1936 Louis H. Gray,  Bragg-Gray oyuk ilkesini (biyolojik sistemlerde ışımanın dozu ve etkisi) formüle etti.

1937 Umulmadık parçacık: Muon. Street ve Stevenson ile onlardan ayrı olarak Anderson ve Neddermeyer, elektron kütlesinden iki yüz kat kadar ağır olan bir parçacığı kozmik ışınlarda gözlediler. Önce bunun Yukawa’nın mesonu olduğu sanıldı; ama sonra öyle olmadığı elektron ailesinden bir ikinci lepton olduğu anlaşıldı.

1938 Ernst Stuckelberg, bir çok alt parçacığın varlığına karşı protonun alt parçacıklara bozunmadığı gözledi. Protonun kararlılığı enerjinin, momentumun ve elektrik yükünün korunumu yasalarıyla açıklanamıyordu. Bunun için baryonların korunumu yasası ortaya atıldı.

1938 Otto Hahn ve Strassmannnükleer fisyonu gözledi.

1938 Bethe ve Weizsäcker, yıldızlardaki enerji kaynağının termonükleer fuzion (çekirdek kaynaşması) olduğunu açıkladılar.

1939 Niels Bohr veWheeler, nükleer fisyonun sıvı damla modelini önerdiler.

1940 McMillan ve Seaborg, ilk transuranyum (uranyum ilerisi)  elementi gözlediler.

1941 Muonun yarıömrü ölçüldü; muonun parçalanınca bir elektron, bir nötrino ve bir antinötrinoya bozunduğu görüldü.

1941 İlk betatron manyetik indüksiyon electron hızlandırıcısı (Kerst)

1942 Fermi’nin liderliğinde ilk kontrollü fisyon reaktörünün Chicago Üniversitesinde kurulması

1944 Phase stability developed for synchrotron (McMilllan, Veksler)

1945 İlk atom bombası denemesi (testi) ve kullanılması

1946 Big Bang kosmolojisi (Gamow)

1946 Bloch ve Purcell, nükleer manyetik rezonansın (NMR) geliştirilmesi

1947 Libby, radyokarbon (C-14) tarihleme yöntemeni geliştirdi.

1947 İlk proton sinkrotronu, 350 MeV (Berkeley) yapıldı.

1947 Pi mezonunun gözlendi(Powell ve çalışma arkadaşları ).

1947 Kuantum elektrodinamiğinin (QED) formüle edilmesi. Dirac eşitliğinin genelleşmiş kuantum alan teorisi. Bunun geliştirilmesinde Feynman en büyük rolü oynadı.

1948-1960 Hızlandırıcı ve Çarpıştırıcı Deneyleri, Parçacık Patlamaları ile Evrenin Genişlemesi Arasındaki İlişkiler

1948 Berkeley sinkrosiklotronunda  yapay olarak üretilen ilk pionların gözlenmesi.

1948 İlk doğrusal proton hızlandırıcısı, 32 MeV (Alvarez)

1948 Gamow ve Alpher, bütün çekirdeklerin protonların ve nötronlardan başlayarak ve nötron absorbe ederek sentezlenebileceğini fark ettiler. Bazı problemleri çözmek için Hans Bethe’yi davet ettiler ve ünlü bir alfa, beta,  gama adıyla makale yazdılar.

1948 Astronomlar Hermann Bondi, Thomas Gold ve Fred Hoyle, statik evren modelini ortaya attılar.

1948 George Gamow, erken sıcak evrenden kalan fotonların bugün bize mikrodalga ışımasının kara cisim spektrumu olarak görünmesi gerektiğini önerdi. (Bu öneri Alpher ve Hermann tarafından 1950’deki bir makelede şekilendirildi ve geliştirildi.)

1948  Shockley, Bardeen ve Brattain,  transistörü keşfettiler.

1949 Nükleer yapının kabuki modeli (Mayer, Jensen, haxel, Suess)

1949 Parıltı sayıcının geliştirilmesi (Kallmann, Coltman, Marshall)

1949 Fermi ve Yang, pi-mesonun bir nukleon ve bir antinükleondan oluştuğunu önerdiler. (Bugün onun bir kuark ve antikuarktan oluştuğunu söylüyoruz)

1949 Umulmayan yeni mezonlar. Yeni tip bir mezon K+, Powel and arkadaşları gözlediler. K+ mezonu, iki artı ve bir eksi pimezonundan oluşuyor.

1950 Yüksüz mezonların varlığı Panofsky, Steinberger ve Steller, nucleon-nükleon çarpışma deneylerinin, pozitif ve negatif elektrikle yüklü pionların yanısıra yüksüz pionlar da ürettiğini gösterdiler.

1951 Daha çok parçacık- Mesonlar ve Baryonlar. Rochester ve Butler, kozmik ışınların kabarcık odasındaki geçişlerini inceleyerek iki yeni parçacık gözlediler. ‘Ters V sıfır’ ve K0.

1952 Yeni dedektör teknolojisi Glaser, kabarcık odasını icat ettikten sonra, parçacık izlerinin sürülmesi geniş bir Alana yayıldı. Kabarcıkların fotografik resimleri, özellikleri kadın araştırmacıların çözdüğü bulmacalar oldu.

1952-53 Daha çok baryon. 1950’lerin ortalarında, şimdi Delta parçacıkları denen parçacıkların ilk kanıtları görüldü. Foton-proton çarpışmaları yapıldı. Yüksek enerjili fotonlar Berkeley, Cornell ve MIT ve Caltech’te üretildi.

1952 İlk proton sinkrotronu, 2.3 GeV (Brookhaven)

1952 İlk termonükleer bomba (hidrojen bombası) testi

1953-1960’lar: Daha Çok parçacık. Bir çok elemanter parçacık, özellikle mezon ve baryon (proton gibi) tipi parçacıklar bulundu. 1964’te yüzün üzerinde parçacık bulunmuştu.

1953-1957 Çekirdeklerin yüksek enerjili elektronlarla bombardımanı deneyleri, protonun ve nötronun içinde bir şeyler bulunduğunu gösterdi (içte yük dağılım eğrisi).

1953 Gell-Mann ve  Nishijima, parçacıkların yeni özelliklerini tanıttılar. Bunlardan biri de acayiplik hipotezi idi.

1953 Edwin Salpeter,  döteryumdaki iki protonun fuzyonun gözlemledi.

1953 Nükleer yapının kollektif modeli (A. Bohr, Mottelson, Rainwater) ortaya atıldı.

1953 İlk tuhaf (strange) parçacıkların üretilmesi (Brookhaven) gerçekleşti.

1954 Yang ve Mills, spini 1 olan parçacıklar için yeni bir matematiksel formülasyon geliştirdiler.

1955  Berkeley Bevatron makinesi çalışmaya başladı (6.2GeV). Bu makine yüksek enerjili proton-antiproton veya nötron-antiötron oluşturmak üzere planlanmıştı. Chamberlain ve Segre’nin yönettiği deneylerle antiproton burada 1955’te gözlendi (Nobel Ödülü 1959). 1956’da  Cork, Lambertson, Piccioni ve Wenzel, burada antinötronun kanıtlarını elde ettiler.

1956 Fred Reines ve Clyde Cowan’ın deneysel olarak nötrinoyu yakalamaları. [1995’te Nobel Ödülü Reines ve Martin Perl arasında paylaşıldı (Cowan fazla yaşamadı)]

1956 Zayıf nükleer kuvvette paritenin ihlali (Lee, Yang, Wu ve başkaları) Lee ve Yang, 1957 Nobel ödülünü kazandılar.

1957 Yıldızlarda nükeosentez teorisi (Burbidge, Burbidge, Fowler ve Hoyle) H, He ve Li dışındaki elementler, yıldızların çekideklerindeki nütleer fusion yoluyla oluşur. (Süpernova patlamaları demirden daha ağır elementlerin bölünmesidir)

1957 Schwinger, zayıf ve elektromanyetik kuvvetin birleşik bir kuvetin görünümleri olduğunu önerdi. Birbirinden bağımsız olarak Schwinger, Bludman ve Glashow zayıf etkileşime oldukça ağır , yüklü ve spin-1 bozonlarının aracılık ettiğini ileri sürdüler. W± sembolü 1960’ta Lee ve Yang tarafından kullanılmıştır.

1958 Rudolf Mössbauer, gama ışınları yayımının geri tepmesi (gama spektroskopisi)

1958 James Alfred Van Allen, Dünya çevresindeki radyasyon kuşaklarını keşfetti.

1959 26-GeV proton sinkrotronu (CERN) yapıldı.

1960 Güneş nötrinoları detekte edildi.

1960 İlk başarılı laser yapımı gerçekleşti.

1961 Gell-Mann, benzer kütleli ve spinli parçacıkların, farklı yük ve çeşni (lezzet) olduğunu düşünerek, yeni bir sınıflama şeması (çeşni simetrisi, SU(3) grup temelinde) önerdi. Bu şema, yeni bir parçacık tipini öngörmekteydi.

1962 İki nötrino deneyi. Leon Lederman, Jack Steinberger ve Melvin Schwartz öncülüğündeki bir takımın muon nötrinosunu keşfetmesi (elektron nötrinosu, muon nötrinosu). Deneyciler 1988 Nobel Ödülünü paylaştılar.

1964-1973 Parçacıkların ve Evrenin Modern Görüş Açısının Formülasyonu

1964 CP (Madde-Antimadde) Simetrisi, tam doğru değil. Jim Christensen, Jim Cronun (Nobel Ödülü 1980), Val Fitch (Nobel Ödülü 1980) ve Rene Turlay, herkesi şaşırtan bir buluş yaptılar. Uzun ömürlü olan K-mesonu bazen iki pion yayıyordu.  Bu yayım yasaklanmış olmalıydı; çünkü fizik yasalarında madde ve antimadde simetrisi olmalıydı. Bütün parçacık teorileri simetirye sahip olmuştu bu ana kadar. K0 yayılmasında CP’nin ihlalinin gözlenmesi (Cronin ve Fitch)

1964 Gell-Mann ve  Zweig, birbirinden bağımsız olarak hadronların kuark modelini önerdiler. İlk üç kuark u, d, s  diyoruz.

1964 Leptonlarla kuarklar arasındaki ilişkiye bakan bazı fizikçiler (çok az sayıda olanları), dördüncü bir kuarkın varlığını düşünmeye başladı. Glashow ve Bjorken buna charm (c) adını bile verdiler.

1965 Kuarklara renk yükü verildi. Renk yükü, kuarkların temel özelliklerini açıklayabilmek için, fazladan bir özgürlük eklenmesiydi ve bunu Greenberg, Han ve Nambu yaptılar. Her kuark, üç renkten birini taşıyabilir. Antikuark, antirenkleri alır. (Bu rengin gerçek renklerle bir ilgisi yoktur). Bütün hadronlar renksizdir (renk bakımından nötraldir.)

1965 Arno Penzias ve Robert Wilson’un bir radyoteleskopla kozmosun gürültüsünü ya müziğini yani mikro dalga fon ışımasını gözlemeleri. Onlar, arkadaşları Dicke, Peebles, roll ve Wilkinson’la sohbet ederken, erken evrenden kalan ışığı, yani karacisim ışımasını gözlemiş olduklarını farkettiler ve bu ikili 1978 Nobel Fizik ödülünü paylaştılar.

1966 Jim Peebles, genişleyen Evren’de nükleosentez hesaplarıyla helyumun hidrojene oranını gösterdi.

1967 SLAC 20-GeV electron hızlandırıcısının operasyona başlaması (Stanford)

1967 Elektrozayıf Etkileşim. Weinberg ve Salam, birbirinden bağımsız olarak elektrozayıf birleşik teorisini öngörmeleri. Daha once Yang-Mills (1954), zayıf kuvvet için W± parçacıklarının yanısıra yüksüz bir bozonun (şimdi ona Z0 diyoruz) varlığını öngörmekteydi. O zaman bu parçacıklar, daha gözlenmemişti.

1967 Robert Waggoner, William Fowler ve Fred Hoyle, Jim Peebles’in 1966’da yaptığı analizi  sıcak Big Bang modelinin verebileceği döteryum, lityum, helium ve hidrojenin belirsizlik de içinde bağıl oranlarını göstermek üzere genişlettiler.

1967 Andrei Sakharov, madde basık evreni (madde ve antimadde dengesizliğini) açıklamak için sıcak Evreni üç özelliğe sahip olması gerektiğini formüle etti. Birincisi bu dönem baryon veya lepton sayılarınını değişimini, ikinci olarak C ve CP simetrisinin kırılmış olmasını, üçüncü olarak bu kırılmaları sağlayacak termal koşulları içermelidir.

1968 SLAC gözlemleri: elektro ve protonların elastik olmayan çarpışmaları. Friedman, Kendall, Taylor vb protonun kuarklı yapısı. Bjorken ve Feynman kuark adını kullanmaksızın protonun içinde daha altı parçacıklar olduğunu analiz etmişlerdi.

1968 Ray Davis (2002 Nobel Ödülü) Güneşteki nükleer süreçlerde oluşan nötrinoları yakalamak için yeraltında bir dedektör yaptı

1970 Büyülü (charm) hipotezi (Glashow, Iliopoulos ve Maiani, Weinberg-Salam teorisinin dördüncü kuarkı gerektirdiğine dikkat çektiler. Z0 açıklamak için bunun gerekli olduğunu bildirdiler.

1971 Martinus Veltman ve Gerard’t Hooft, Weinberg-Salam teorisi için bir hesaplama yolu geliştirdiler ve 1999 Nobel Ödülünü aldılar.

1971 Proton-proton çarpıştırıcısı (CERN) yapıldı.

1972  200-GeV’lik  proton demeti  sinkrotron (Fermilab) elde edildi.

1974  Jipsi  parçacığı gözlendi  ve büyülü (charm) kuarkın varlığı doğrulandı (Richter, Ting) vb 

1975  Martin Perl,  ağır lepton (tau) gözledi.

1977 Ağır kuark (bottom) kuarkın varlığı anlaşıldı (Lederman).

1981 CERN’de 270 GeV enerjili proton ve antiproton çarpışması deneyi yapıldı.

1983 Proton ve antiproton çarpıştırması  (300 GeV) devreye girdi(CERN).

1983, CERN’de W± ve Z0 parçacıklarını keşfettiler. (Carlo Rubbia ve Simon van der  Meer)

1983 Elektron-pozitron çarpışmasıyla 100 GeV ve daha yukarı enerjiler elde edildi.

Atomların Fotoğrafları

1987 Süpernova SN1987a’dan gama ışınları ve nötrino yayımı  dedekte edildi.

1995 Fermilab’ta  top (t) kuark keşfedildi.

2000 Tau nötrinosunun keşfi (Fermilab)

2001 Sudbury Nötrino Observatory (Kanada) nötrino salınımlarını doğruladı.

2002 CERN’de antihidrojen atomlarının elde edilmesi ve ölçülmesi

2005 Brookhaven Ulusal Laboratuvarı’ndaki hızlandırıcı RHIC’de viskozitesi oldukça düşük olan kuark-gluon sıvısı, belki de kuark-gluon plazması oluşturuldu.

2008 CERN’deki LHC (The Large Hadron Collider) bilimcileri, ilk amacın henüz varlığı saptanamayan Higgs bozonunun araştırılması olduğunu açıkladı. (www.atomevren.comRK

 

Hazırlayan:  Ramazan Karakale